29 Ekim 2025
Acar Yavuz / Arkeolog Rehber
Kadiköy / İstanbul
Lala Lala Çeşmi Cihan bu mu Ola?
Amasra / Sesamos / Amastris
Amasra tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle beni her gittiğim turlarda heyecanlandıran bir ilimiz olmuştur. İnsan sevdiği şehri eleştirir ;sebebi yıkmak değil ona yakışan değerin verilmesi içindir.Bu yüzden eleştirilerimi sevdiği bir kentin mükemmele erişmesi için özeleştiri yapan biri olarak kabul edin.
Ünlü tarihçimiz müteveffa Necdet Sakaoğlu olsun ve hatta daha ilk makalesini 15 yaşlarında yazan Bizansolog Semavi Eyice hocalarımızın ruhlarını şad etmeden geçemeyeceğim. Biz rehberlerin bilgilerine bilgi kattığı o eşsiz eserleri bırakmasalardı belki işimiz daha zor olabilirdi.
Önce Amasra ilçesine adını veren kraliçe Amastris’ten başlayalım.Günümüze sadece bastırdığı sikke’de iyi kötü emsali kalan bu bahtsız kraliçenin kurduğu bu yerleşim yerinin tarihi MÖ 300’lere kadar uzanmaktadır.Yaptığı üç hazin dolu evliliklerinden olan iki oğlu tarafından hunharca katledilen bu kraliçenin bize bıraktığı bu güzide kentimize acaba yeterli değeri verebiliyor muyuz?
Tavşan Adası ve Amasra Kalesi olarak bilinen ilk akropolisin trafiğe açık olması turistik turlarını olumsuz etkilediği gibi yeraltında bulunan kazılara muhtaç Zeus Tapınağı ve bilinmeyen birçok arkeolojik değerlere zarar vermektedir.Yerel İdare,en azından turist gruplarının yoğun olduğu Roma dönemi Kemere Köprüsü ve akropolise araç trafiğini cumartesi ve pazar günleri kapatabilir sadece ikametgahı olanlara izin verilebilir.
Cihan Padişahının Plastikten Heykeli,
Büyük bir ihtişamlı törenle 2011 tarihinde açılan Fatih Sultan Mehmet ve Kaptan-ı Deryasının görkemli heykeli ne yazık ki plastic dökme unsurlardan yapılmış. Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fethettikten sonra Amasra’nın fethi için geldiğinde Amasra’yı ilk gördüğünde lalasına dönerek “Lala Lala Çeşmi Cihan Bu mu Ola?” diyerek Amasra’yı “dünyanın gözbebeği” olarak nitelendirmiştir.Amasra Cihan Padişahının övgülerine mazhar olsa da dikilen heykelinin plastik maddeden yapılması ne kadar doğru?
Avrupanın birçok başkentlerinde prenslerin o mermer tunç abideleri kadar da mı değeri yoktu? Amasrayı Osmanlıya katıp çağ kapatan bir Padişah’ın plastik heykeline ihtiyacımız var mıydı? Yoksa Bronz’dan yapılmış ve daha yüksekten bakan bir görkemli bir heykel daha çok mu yakışırdı?
Bunu yorumunu sizlere bırakıyorum.
Dahası Milli Mücadele yıllarında Amasra ve bölgesinin yeraltı zenginliklerini Fransızlara karşı direniş gösterip millileştiren kahramanlar da unutulmamalıdır.
Karadeniz’i süsleyen hırçın bir delikanlıyı andıran deniziyle turizm ve tarih öncesi kültürel mirasımızı korumamız ve sahip çıkmamız birer vatani sorumluluktur.
Balığa binmiş Çocuk Mermad heykeli de plastikten yapılmış.
Denizci bir İlçe olan Amasra’nın ekonomise değer katan denizcilik ve geçim kaynağı olan balıkçıların koruyucu tanrısı olarak kabul edilen Posedion’un belki Sirenlerden olan çocukları Mermadları da unutmayalım. Deniz kızlarının kökeni belirsizdir. Mitoloji'ye göre onlar nehir tanrısı Acheloos ve İlham Perisi Calliope'nin kızlarıydı. Romalılar ayrıca sirenlerin aslen normal kadınlar olduğunu, sonra "Persephone" olan Kore'nin yoldaşları olup ve sizi Ölüler Diyarı‘na götürmesi için Hades'in izin verdiğini söyler. Deniz kızlarının bu suça ceza olarak şekil aldıkları ve Hades krallığı ile ilgili kehanetler ve şarkılar söyleyeceği söylenirdi. Euripides Hélène 'de sirenlerin cenaze karakterini çağrıştırır, bu da deniz kızlarının cenaze üzerindeki Stel temsilleriyle doğrulanır. Ancak bazı mitler sirenlerin Zeus'un sevgilisi Hera'nın lanetini alan ilk Lamia'dan geldiğini ve balık bedenli olduğunu söyler.
Madenleriyle, deniz mahsülleriyle,kahramanlarıyla, camileriyle ve en önemlisi Fatih’in mirası bu güzel Amasraya kültürel ziyaretlerin daha çok olması dileğiyle..

Amastris Bronz Sikkesi MÖ 3YY


0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa